20 Mart 2010 Cumartesi

ÖLÜMÜN EN GÜZEL KOKUSUSUN PAPATYA !

Mutluluk... Gülümseme... Coşku... Sevinç... Heyecan... Bahar... Sevgi... Umut... Özgürlük... Dostluk...
Dünyanın en özel çiçeklerindensiniz Papatyalar!
 
 
 
 
 
 
   
Adına şarkıların yapıldığı , eşliğinde Tango ve Vals oynandığı
Bayanların güzelliğini tasvir eden
Beyaz ve ince Papatyalar....
 
 
 
 
 
  Eğer doğduğundan itibaren hiç yaprak kaybına uğramadıysan her daim tek sayı olan yapraklarında ''seviyo'' ile başlayan aşk fallarını olumlu sonuçlandıran tek çiçeksin Papatya!
 
 
 
 
 
Doğadan gelen güzellik ve sağlığın kaynağısın eyy Papatya!
 
Çocukken karnım ağrıdığında çayını demler içer, şifa bulurdum seninle.
 
 
 
 
 
Büyüdük genç kız olduk.
15li yaşlarımızda henüz boyanmamış saçlarımızı yaz aylarında senin suyunu çıkartarak güneşte açtık, besledik saçlarımızı. 








Hani o saçlarımıza taç yaptığımız çiçekler var ya... Çocuk masumiyetinin ve mükemmeliyetinin simgesi...  Kendi halinde , sade ve zarif.... Baharın müjdecisi, kuruyup soldukça yazın bittiğinin habercisi olan.  İşte Papatya o sensin!

Çoğu insan senin köklerin  topraktayken kokmadığını bilmez... Senin o güzel kokun ancak kopartılıp, öldürüldükten sonra var olur... Bu yüzden sana ölümün en güzel kokusu demek yanlış olmaz Papatya!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder